Osmanlı’da Kahve Kültürü: Türk Kahvesi
İlk olarak Etiyopya’da keşfedilen kahve, ününün artmasıyla birlikte hızla diğer ülkelere de yayılmıştır. Bu ülkelerden biri de Yemen’dir. Kahve ilk olarak Yemen’de içecek şeklinde tüketilmeye başlanmıştır.
Osmanlı, Yemen’i 1517’de fethetmiş ve 1520 yıllarında da kahveyle tanışmıştır. O yıllardan bu zamana kadar kahve Türk mutfağının değişilmez bir unsuru olmuş ve günümüze kadar olan süreçte bir kahve kültürünün oluşmasını sağlamıştır.
Kahvenin Osmanlı'ya Gelişi
Yemen, Yavuz Sultan Selim tarafından 1517 yılında fethedilmiştir. Ardından Yemen vilayetine merkezden vali atamaları yapılmıştır.
Kahve ise Kanuni Sultan Süleyman zamanında (1520-1566), Yemen Valisi Özdemir Paşa aracılığıyla, başkent İstanbul’a getirilmiştir.
Kahvenin Osmanlı'ya gelmeden önceki serüveni için kahvenin tarihi yazımıza göz atabilirsiniz.
Türk Kahvesinin Ortaya Çıkışı
Osmanlı zamanında Türk mutfağına giren kahve, tavalarda kavrulup, dibeklerde dövüldükten sonra, cezvelerde pişirilip telvesi ile birlikte tüketiliyordu.
Telve ile birlikte ikram edilen ilk ve tek kahve olması, Türk kahvesini diğer kahve türlerinden ayıran özelliklerden biridir.
Türk kahvesini diğerlerinden ayıran bir diğer önemli özellik ise sunum kısmıdır: Türk kahvesi; altın, elmas gibi değerli mücevherle süslenmiş fincanlarda sunulmuş, yanına lokum, kuş üzümü gibi tatlılar ikram edilimiştir.
Türk misafirperverlik anlayışının kahve ile birleşmesi sonucunda kahve ilk kez yanında su ile tüketilmiştir.
Bu sunum ile Türkler, ilk olarak suyu içenin karnının aç olduğunu, ilk olarak kahveyi içenin ise karnının tok olduğuna dair bir anlayış geliştirmişlerdir.
Osmanlı'da Kahvehanelerin Ortaya Çıkışı
İnsanlar, kahve aracılığıyla sosyalleşmiş, bilgi alışverişinde bulunmuş ve sohbet etmişlerdir. Bu aktivite günümüzde halen devam etmektedir. Peki, Osmanlı’da insanlar kahve aracılığıyla nasıl sosyalleşmişlerdir?
İlk olarak Tahtakale’de, Hakem ve Şamlı Şems tarafından açılan Kahvehaneler, bu görevi üstlenmişlerdir. Önce seyyar olarak kahve satan ikili, daha sonra İstanbul’da ilk Kahvehaneyi açmışlar ve kahvehanelerin hızla İstanbul’a yayılmasına vesile olmuşlardır.
Osmanlı’da kahvehaneler, ocaklarda büyük demliklerin içinde kahvelerin piştiği, kitapların okunduğu, halkın her kesimine hitap eden önemli yerlerdi. Hatta devlet adamlarının bile ilgisini çekmişti, kadılar ve vezirler boş zamanlarında gelip kahvehanelerde vakit geçirmişlerdir.
Osmanlı'da Kahve Yasakları
Osmanlı’da kahve, farklı dönemlerde olmak üzere tam 4 kez yasaklanmıştır:
İlk Yasak: Kahve ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında, kahvehanelerin dedikodu ortamlarına dönüşmesinin önüne geçebilmek için yasaklanmıştır.
İkinci Yasak: 3. Murad zamanındadır. Fakat bu yasak kahve tüketimini azaltmamış, aksine kaçak olarak kahvehanelerin açılması sebebiyle tüketim artmıştır.
Üçüncü Yasak: 1. Ahmed zamanında kahve ile birlikte keyif verici maddeler yasaklanmış. Hatta kahve uyuşturucu madde olarak sayılmış ve içilmesinin caiz olmadığı söylenmiştir.
Dördüncü Yasak: En katı ve en caydırıcı yasak ise 4. Murad zamanında gerçekleşmiştir. Kahve ile birlikte tüm keyif verici maddeler yasaklanmış gerekçe olarak ise İstanbul’da çıkan yangınlar gösterilmiştir. Bu yasakların en katı tarafı ise, uymayanların idam edilmesi olmuştur.
Kahve yasaklarının bir miktar hafiflemesi ise IV. Mehmed döneminde olmuştur.
Alimler “Kömürleşmemiş oranda kahve haram değildir.” şeklinde fetva verdikten sonra, kahve tüketimi yeniden yaygınlaşmıştır. .
Yorum yazın
Bu site reCaptcha ile korunuyor. Ayrıca bu site için Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.